Bazen

 

İçimde kocaman bir labirent var, artık giriş kapısını da bulamıyorum. Bazen geçtiğim yollardan tekrar geçiyorum, yollardaki tuzaklar değişiyor ama yolun sonuna varmadan, aslında hepsinin aynı tuzak olduğunu görüyorum. Zaman kavramı bazen yok oluyor, bazen o kadar hızlı ilerliyor ki hızına yetişemiyorum. Bazen yol çok uzun görünüyor ama ikinci adımda çukura düşüyorum, bazen de o kadar kısa görünüyor ki elimi uzatsam tutabilecekmiş gibiyken, kan ter içinde kalıyorum, yine sona varamıyorum. Bazen gürültüden başıma ağrılar girerken, bazen o kadar sessiz oluyor ki nefes alış verişimi duymaya çalışıyorum. Bazen aklımı yitiriyorum, bazen hala yitirmediğimi düşünüyor olmama gülüyorum. Bazen üşüyorum. Boğuluyorum bazen. Öfkeleniyor, sakinleşiyor, gülerken ağlamaya başlıyorum. Hatta bazen çıkıştan da girişten de vazgeçiyor, olduğum yerde kalıyorum. Günlerce, haftalarca, aylarca belki… Meydan okuduğum şeyin de, vazgeçtiğimin de kendim olduğunu idrak ediyorum, zira yolun benden haberi olduğunu dahi sanmıyorum. Yürüyorum, koşuyorum, sürünüyorum bazen… İçimde kocaman bir labirent var, bir çıkışı var mı onu bile bilmiyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beni Boş ver

Yeterince Delirdik Mi?

Hiçbir Yere Ait Hissedemeyen Ben